Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Belki bir gün yeniden

 Kimsenin Hakkımda ne bildiğinden emin değilim herkes bir öngörü peşinde sanki dedi yorgun gözleriyle aynı kırık bankın üzerinde otururken genç adam keyif aldığım tek faaliyet insanlardan uzak deniz kenarında oturmak diye ekledi dalgaların sesi kuş cıvıltıları ve ansızın beliren küçük sevimli dostları da unutmamak gerek onlarda olmasa sevginin bile varlığından şüphe edeceğim dedi hafif bir tebessümle nedir sana bu düşünceleri yaşatan sorusunu yönelttiğim de bir an durdu bir süre kafasını yere eydi ve saçlarını geriye doğru atıp kafasını kaldırdı ve yüzüme baktı henüz kırklı yaşlarda olmasına rağmen yüzünde oluşan o derin çizgiler nasıl bir hayat yolculuğu yaptığının bir göstergesiydi anlatmaya başlamak için gücünü toplamaya çakışır gibiydi yüzümdeki ifadede bir an değişti üzüntü yerini gerginliğe bıraktı ve şöyle ekledi bazı insanlar aile içi gelişimi en üst seviyede tamamlarken bazıları ise bu kavramı hiç bilmeden hayatın içinde savrularak aile olmanın sevilmenin ne olduğunu bilme...

80'Lerde Çocuk Olmak

Resim
Biz ergen falan da olmadık. Bizim ergenliğimiz anamızın bir terliğine bakardı. Anında fabrika ayarlarımıza dönerdik. Anamızdan dayak yedik . Aramızda ara sıra anasından dayak yiyip bu gün piskopat olan var mı? Hijyen kelimesi ile 30 yaşında tanıştım. Her içtiğimiz su bardağını mutfak tezgahına korkusuzca dizen var mı aramızda?Divan'ın altındaki sepet giysilerimiz için yeterdi. Dolap dolap kıyafetimiz de yoktu🤷. sokak sokak gezerdik. . boş arsalarda ateş yakar, içine patates atardık. istediğimiz arkadaşa gider , evinde otururduk. izin almak gereksizdi. korkusuzduk. kimse bize tecavüz etmez, yada organlarımızı almaya kalkmazdı. .bazılarımız sınıfta kalırdı. hiç birinin ailesi apar topar doktora götürüp bir dünya psikoloji raporu almazdı. niyet satardık. mahalledeki herkes alırdı. her yerimiz yara olurdu, dişlerimiz kırık, ellerimiz pisti. pis ellerimizle yağlı , yada salçalı ekmek yerdik. bazen de domates, üstümüze fışkırta fışkırta, titiz annelerimiz buna bile izin verirdi. pazar s...

Başarı Ve Şans

Resim
Başarı kadere mi, şansa mı yeteneğe mi bağlı? Araştırmalar, başarılı insanların genellikle orta derecede yetenekli ama çok şanslı oldukları için başarılı olduklarını gösteriyor. Genellikle başarılarımızı şansa değil, zekâmıza, yeteneklerimize ve çok çalışmaya bağlarız. Peki, başarı ile yetenek arasında doğru orantı olsa, neden birçok zengin kişi orta düzeyde yetenekli görünür? Ya da neden en zeki insanlar en zenginler değildir? İtalyan bilim insanlarının bu sorulara cevap vermek için hazırladığı bilgisayar simülasyonu ile elde edilen veriler, en başarılı insanların mutlaka en yetenekliler değil en şanslılar olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, farklı yetenekte ve pozisyonda olan 1000 kişilik hayali bir dünya düşünüp onları şanslı ve talihsiz denebilecek olaylara maruz bıraktılar. Şanslı olaylar olarak adlandırılabilecek şeyler, doğduğunuz yer ve aile, kimlerle karşılaştığınız gibi çoğunlukla kendi kontrolünüzde olmayan, tesadüfi olaylardır. Her birey elinde 10 birimlik sermaye ile başlad...

Yetinmeyi unuttuk..

Bu sabah çiçeklerini suladın mı anne, açtın mı taze yufkalarını. Çok gülmeyin derdin ya hep canımın özü, gülmez oldu artık bak yüzümüz. Sana kızamam gözümün nuru, ne gördüysen annenden onu gösterdin bize, ama biliyor musun anne! Senin dediğin gibi değil artık hiç bir şey. Zaman çok değişti. Hani nasıl desem köprünün altından çok sular geçti. Zaten gülmeye bahane arar olduk anne, öyle bol keseden sevinçlerimiz yok artık. Sen değil miydin sabahın altısında kalkıp çiçeklerden birini açmış görünce sevinci tüm güne yeten. Bizler sadece yağmura, kara vede güneşe sevinen bir nesil olduk anne. Hüznümüzü yağmurla yıkar olduk, karın beyazlığı umut oluyor karanlık dünyamıza ve güneşe asıyoruz korusun diye gözyaşlarımızı. Bizler dizi dizi mobilyalar arasında sıkışıp kalmış, senin yaylı karyolan ve tahta sandığına ettiğin şükrü kavrayamamışız. Doymak bilmeyen karnımız değil anne çünkü haramdan çekemediğimiz gözlerimiz var. Renk renk saksılar içinde ölüyor çiçeklerimiz, senin yağ tenekelerinden yapt...

Zaman

Resim
Her sabah hesabınıza 86.400 TL yatıran bir banka düşünün. Gün boyu istediğiniz kadar parayı harcamakta veya harcamamakta serbestsiniz. Parayı istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz. Oyunun sadece tek bir koşulu var: Harcamayı başaramadığınız “meblağ ertesi güne devretmez, akşam hesabınızdan geri çekilir ve bu paranın hiç bir bölümünü ne sebeple olursa olsun saklayamazsınız.” Bir önceki günün tutarının tamamını harcamış veya hiçbir bölümünü harcamamış da olsanız ertesi sabah hesabınızda yine 86.400 TL bulacaksınız. Nasıl keyifli değil mi? Farkında olsanız da olmasanız da aslında hepimizin böyle bir bankası var. Adı “Zaman” Her sabah 86.400 saniye hesabınıza yatıyor ve o gün daha fazlasını asla kullanamıyorsunuz. Kullanmadığınız kısım ise akıp gidiyor ve hesabınızdan siliniyor, hiç devretmiyor. Her gün size yeni bir hesap açılıyor, her akşam günün bakiyesi siliniyor. Eğer günlük hesabınızı kullanmadıysanız bu zarar sizindir, geriye dönüş yok yarından avans çekmek yok. Bugünü, bugünkü hesa...