Yasaklar Kalkınca Ne Olacak ?

-


Şu sıra düşünmemiz gereken şey bu galiba.yasaklar kalkınca rahatlayacağız.
Peki yeni sosyal davranışlara hazır mıyız?
Vay yanıma yaklaştın,sen nasıl dibim de hapşırırsın,lütfen uzak durun,kardeşim bi git dokunma bana...diye binlerce yeni korku ve saldırganlık dolu cümleler. Göz temassız bakışlar,onu bunu videoya çekme yarışları ve zamanla tartışmalar... Peki ne durumda zihnimiz? Uzun süredir hem dokunsal,hem görsel hem duygusal temassız,uzun ve derin yüzleşmezler yaşıyoruz,çevremiz değişti, planlar ve hayeller karıştı.En dip duygularımıza gidip gidip geliyoruz.Daha bireyci ve daha yalnızlaştı çoğunluk. Kiminin gözü kara, kimi iyice çekingen oldu. Herkes birbirinin uyarıcısı durumunda. Çoğu insan,ruhsal bunalım, kişilik problemleri, saldırganlık duygusu, cinsel arzular gibi süreçlere girdi. Evdeyiz tamam sorun yok. Yasaklar kalkınca peki ? Sonuçta herkes bu süreci kişisel gelişimini destekleyerek, kendi acılarına dönüp aydınlanarak, kendini geliştirerek atlatmıyor. Sosyal pronlemlere hazır olmalıyız. Kişisel bilincimizi korumalı ve daha sabırlı, anlayışlı ve dikkatli olmalıyız süreci yavaştan almalı ve adaptasyon sürecimize izin vermeliyiz. Eski çevremiz eski duyguda olmayacak hazır olmalıyız. Önceliklerimiz değişti ve herkesin önceliğinin değiştiğini unutmamalıyız. Ayrıştırıcı ötekileştirici dilden uzak kalmalıyız. Zaten dünya;
Siyah-beyaz 
Kadın-erkek 
Ünlü -ünsüz 
Zengin -fakir 
Sağ-sol 
Farkı diller 
Farklı inançlar 
Farklı yönelim ve tercihler olarak ayrılıyor. Devletler ve siyasiler iyice birbirlerine tahamülsüzleşti. Bu gidişe kendi içimizde dur demeliyiz. Herkesin aynı yolda,farklı yolcular olduğunu hatırlamak ve önce kendimizi derken nazik olmak önceliğimizdir. Kimsenin tanrısı, kanun koyucusu, ahlak bekçisi,annesi,babası,öğretmeni, mahkemesi biz değiliz. Herkes kendi mahkemesinin sanığı,avukatı,hakimi,savcısıdır. Bazen hapis olur bazen ÖZGÜR. Ama kimse kimsenin özgürlüğüne ve mahkumiyetini belirleyemez. Daha bilinçli evden çıkacağımız günler diliyorum sevgiyle kalın...

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osmanlı İmparatorluğu'nun Başarı Sırları: Hiç Duymadığınız 10 Neden

-
Resim
  Osmanlı İmparatorluğu'nun Başarı Sırları: Hiç Duymadığınız 10 Neden Osmanlı İmparatorluğu, 1301 yılından 1922 yılına kadar varlığını sürdürmüş, dünyanın en büyük ve en uzun ömürlü imparatorluklarından biridir. Bu imparatorluk, Balkanlardan Orta Doğu'ya, Kuzey Afrika'dan Orta Asya'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyaya hakim olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nun bu kadar başarılı olmasının birçok nedeni vardır. Bu nedenlerden bazıları, tarih kitaplarında yer alırken, bazıları ise pek bilinmemektedir. Bu yazıda, Osmanlı İmparatorluğu'nun başarısının hiç duymadığınız 10 nedenini inceleyeceğiz. **1. **  Din ve ideoloji:  Osmanlı İmparatorluğu, İslam dinini ve Osmanlıcılık ideolojisini birleştiren bir devletti. Bu iki unsur, imparatorluğun birlik ve beraberliğini sağladı ve imparatorluğun geniş bir coğrafyaya yayılmasını kolaylaştırdı. **2. **  Askeri güç:  Osmanlı İmparatorluğu, güçlü bir orduya sahipti. Bu ordu, disiplinli ve eğitimli askerler tarafından oluşturulmuş...
Devamı

Hobiler ve Fobiler: Aralarındaki Fark Nedir?

-
Resim
  Hobiler ve Fobiler: Aralarındaki Fark Nedir? Hobiler ve fobiler, günlük yaşamımızın önemli bir parçasıdır. Ancak bu iki kavram arasındaki fark, çoğu zaman anlaşılmaz. Bu yazıda, hobilerin ve fobilerin ne olduğunu ve aralarındaki farkı inceleyeceğiz. Hobiler Hobiler, boş zamanımızda keyifle yaptığımız aktivitelerdir. Hobiler, kişinin ilgi alanlarına ve yeteneklerine göre değişebilir. Örneğin, resim yapmayı, müzik dinlemeyi, kitap okumayı, spor yapmayı, seyahat etmeyi veya yeni şeyler öğrenmeyi sevmek birer hobi olabilir. Hobiler, kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Hobiler, kişinin stres atmasına, yeni insanlarla tanışmasına, yeteneklerini geliştirmesine ve kendini geliştirmesine yardımcı olabilir. Fobiler Fobiler, belirli bir nesneye, duruma veya aktiviteye karşı aşırı ve mantıksız bir korkudur. Fobiler, kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir. Örneğin, yükseklik korkusu olan bir kişi, asansör kullanmaktan veya yüksek binalardan korkabilir. Fobiler, ge...
Devamı

ABD’DE YAŞAMAK

-
Resim
1. Kişi başına düşen milli gelir yüksektir. ABD 57,293 $ ile 10. sırada yer almakta. *Kişi başına düşen milli gelir, bir ülkede yaşayan insanların ortalama refah düzeyini ifade eden bir kavramdır. Kişi başına düşen milli gelir, sadece bir ortalamanın göstergesidir. Bu gelir, bir ülkede yaşan bireylerin ulusal gelirden aldıkları gerçek geliri göstermez. 2. Nüfus yoğunluğu azdır. Dünyada nüfus yoğunluğunun en az olduğu ve kişi başına en fazla toprak düşen ülkelerinden birisidir. Dolayısıyla insanların çok büyük bir çoğunluğu büyük ve bahçeli evlerde otururlar. ABD’de toplam şehir alanlarının ve imara açılan bölümlerin toplam topraklara oranı %4. orman, tarım alanları, çöl ve diğer açık alanların toplama oranı %96. örneğin Oregon’un %98’i imara kapalı ve imara izin verilen bölüm %2’lik dilimde. 3. Ehliyet yaşı 16’dır. Toplu taşıma zayıf olduğu için 16 yaşında ehliyet alınabilir ve araba – yakıt fiyatları oldukça ucuzdur. 500 $’a dahi araba alabilirsiniz. Benzinin litresi ise...
Devamı