Kayıtlar

Yaşam Koçu

Resim
Koçluk, birlikte çıkılan bir yolculuk... Koçluk Nedir diyerek araştırma yapınca pek çok yerli yabancı sitede ve kaynakta birbirine benzer tanımlamalar ve açıklamalar bulmak mümkün. Şöyle genel tanım toparlayayım dediğimde Koçluk hakkında pek çok tanım yanında  “Kişisel ve mesleki potansiyeli maksimize etmek üzere, karşısındakini daha fazla düşünmeye teşvik ederek yaratıcı süreçler içine girmesi için ilham veren, müşteri ile koçun işbirliği içinde olduğu bir ilişkidir.” Öte yandan işi biraz daha kurcalayıp kelimenin kökenine indiğinizde çok daha sağlıklı ve tatmin edici sonuca ulaşıyorsunuz. En azından benim için öyle oldu ve bu şekilde bir tanım derlemek hem daha keyifli hem de tatmin edici oldu benim için. Koç kelimesi bizdeki erkek koyun anlamını yani boynuzları bir kenara bırakacak olursak İngilizce “coach” kelimesinden geliyor. Peki o, oraya nerden gelmiş acaba? Çünkü biliyoruz ki İngilizcedeki coach da birden çok anlamlı (gibi görünüyor) ve hem şehirler arası büyük otobüsler h...

Dinleme Sanatı.!!

Resim
İletişimde konuşmak kadar dinlemek de bir sanattır. İyi bir iletişimin birbirinden ayrılmaz iki yüzüdür konuşmak ve dinlemek. Çoğu zaman dinlemek sessiz kalıp konuşma sırasını beklemek gibi algılanır. Ve bu tamamen dinlemenin dışında başka bir durumdur    Koçluk çalışmalarında hem koç olarak bütünsel bir dinleme haline gireriz hem de danışanlara ve koç adaylarına bütünsel dinleme nasıl yapılır öğretiriz. Çünkü sosyal varlık olan insan her daim birileriyle iletişim halinde bulunur, iyi bir dinleyici olmak için Yaşam Koçu olmanıza gerek yok. Zaten her insanın iyi bir dinleyici olması gerekiyor. Yoksa şu an olduğu gibi pek çok ilişki anlaşılmadığı ya da yanlış anlaşıldığı için çatışma içine düşüyor. Peki nedir bu dinleme hataları biraz bakalım. Karşı taraf konuşurken duyduklarımızı hemen… – Karşılaştırmak – Vereceğimiz öğüdü düşünmeye başlamak – Yargılamak – Kendi düşüncelerimize dalmak – Haklı çıkma, savunma mekanizmalarını harekete geçirmek bunlardan bir kaçı Oysa a...
Resim
Egosu yüksek Türk erkeği; - Para kazanmaya başladıktan sonra yürüyüşü değişir. - Annesinin "aslan oğlum"telkiniyle kendini aslan zanneder. -Takım elbise giydiğinde bürokrat ya da iş adamı, spor giyince kendini Avrupalı zanneder. - Aynaya bakmadan kadınlara not verir. "Kadın dediğin" diye başladığı cümlenin sonunu "itaat etmeli" diye bitirir. -Tek güç aldığı yer işidir. -Duygusal sorunları çözemediği için ağlayan kadından,konuşmak isteyen,sorun anlatan kadından kaçar.. -Biraz para kazanıyor diye her kadını elde edeceğini zanneder. -İşinden,parasından ve kendini övmekten başka anlatacağı bir şeyi yoktur. -Saplantılı şekilde parti veya takımını savunur. -Tatil denildiğinde aklına direkt memleketi gelir. -Evlendiğinde eşinin annesi gibi davranmasını ister. Davrandığında ise "ben senin çocuğun değilim",ergen isyanı gösterir.. -Biraz havaya girince "yoğunum" sözü ile tüm sorumluluklarını öteler.. -Memleketine laf söyletmez,eşinin ...

Restoranda Yapılan Hatalar.

Resim
Çalışanlar bir restoranın yüzüdür. Bu yüzden karşılama personeli nazik, misafirperver, sıcak olmalı ve her şeyden önce markayı temsil etmelidir. Çalışan faktörünü ve verilen servis hizmetinin kalitesini önemsememek büyük hatadır. İşte en yaygın restoran hizmeti hatalarından 15 tanesi. 1. Zayıf karşılama Çalışanlar, konukların bir restorana girerken karşılaştıkları ilk ekip üyeleri olduğundan ilk izlenimi yaratmaktan büyük ölçüde sorumludur. Ölçülü bir biçimde sıcak olmalı ve ev sahibi rolünü oynamalıdır. Bu yüzden, "Kaç kişisiniz?", ‘’Açık alanda mı oturmak istersiniz?’’ soruları yerine ‘’Hoş geldiniz’’ gibi karşılama ve selamlaşmalar çok daha olumlu bir hava yaratacaktır. Öte yandan araştırmalar, ilk izlenimin yüzde 38 ses tonuyla oluşturulduğunu ve başkası hakkındaki genel yargının yüzde 93'ünün sözlü olmayan iletişim tarafından belirlendiğini gösteriyor. Bu nedenle; dik duruş, gülümseme ve göz teması da oldukça önemlidir. 2. Yanlış kullanılan ifadeler Restorana tek baş...

Koçluk Sanatı

Resim
Koçluk, hayatını sorgulama cesaretini gösteren bireylerin yaşadığı çok kıymetli bir YOLCULUKTUR. ​ Sokrat "İncelenmemiş yaşam yaşanmamıştır." demiştir. ​ Kendi niteliklerimizin, yeteneklerimizin, değerlerimizin farkına vararak yaşamayı hakediyoruz

Anlayış ve Hoşgörü...

İnsan, insan içinde doğar, insan içinde büyür ve her zaman yine insanlarla birlikte yaşar. Bu, onun tabiatının gereğidir. Madem ki; hayat, tek başına değil, toplum içinde sürdürülecektir. O halde, diğer insanlarla, iyi ilişkiler içinde bulunmak icab eder.  Bu, huzurlu ve mutlu olmanın da temel şartıdır. Her insanın düşünce ve davranışları farklıdır. Dünyada hiçbir insanın sesi, huyu, karakteri, sîması, parmak izi, vs.. bir diğerine benzemediği gibi, inanç ve düşünceleri de benzemez. Bu farklılık sebebiyle; meydana gelebilecek olumsuzlukların bertaraf edilmesi için, tarafların asgari müşterekte buluşmaları, başka bir ifade ile ölçülü ve müsamahalı olmaları gerekmektedir. Ailede, okulda ve iş hayatında birlikte olduğumuz kimselere karşı anlayış göstermemiz, toplum içinde daha çok sevilip sayılmaya ve karşılıklı güven duygularının güçlenmesine sebep olur.  Bu da, anlayış ve hoşgörü ile sağlanır.   Hoşgörü; bir anlayış biçimidir. Tolerans, müsamaha ve uzlaşmaya da hoşgörü den...

Yaşam Koçluğunda Etkileşim

Resim
Bir insanın hayatına dokunabilmek için arada bir bağ oluşması gerekmektedir. Bu bağ ise iyi bir dinleyici olarak gerçekleşir.  Koçluk güven, inanç ve yargılamama üzerine kuruludur.  Güven ve bağ Yaşam Koçu ile Danışan ilişkisini dengede tutar. İnsanlar duyulmak ister, bu insan doğasın da ki en güçlü motivasyon kaynağıdır. Duyabilmek için ise tüm benliğimiz ile dinlememiz gereklidir. Eğer gerçekten dinlersek sezgimiz en iyi rehberimiz olur. İyi bir dinleyici olabilmek Yaşam Koçluğu sürecinin temel taşıdır. Bastırılmış bir rahatsızlığın yada hareketteki bir kusurun "kör nokta" da yatıyor olması kuvvetle muhtemeldir. İnsanın doğası gereği anlatmayı severiz. Anlatım esnasında konular arasın da kaybolmak, konunun özü yerine yoğun olarak  duygulara odaklanmak  çözümden uzaklaşmalara neden olmaktadır. Öncelikleri belirlemek çoğu zaman zor olabilmektedir. Duygularımızın bizi yönlendirmesine izin verdiğimiz de aslında kontrolümüzü de onlara devretmiş oluruz. Doğal olan duygul...