Kayıtlar

Kişisel Gelişim...

Resim
Kişisel Gelişim... Herakleitos der ki;  "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir."  İçinde bulunduğumuz dünya sürekli değişmektedir. Bu durumda insanın değişmesi kaçınılmazdır. İnsandaki değişim; yaşadığımız çevreden, bulunduğumuz sosyal yapıdan, okuduğumuz kitaplardan, izlediğimiz filmlerden, gezdiğimiz yerlerden, hayatımıza aldığımız insanlardan ve daha birçok kanaldan gelir. Bu değişimler istemsizce, bilinçsizce gelişir. Kişisel Gelişim De Bir Değişimdir Kişisel gelişim , rutinden farklı olarak bireyin bilinçli olarak yaptığı, kendini bulunduğu konumdan daha iyiye götürmek için gerçekleştirdiği çabaların sonucudur.  Kişisel gelişim isteği insanın şu anki hal ve durumunu yeterli bulmaması ya da daha iyisini olabileceğini düşünmesi, hissetmesi ve istemesiyle başlar. Kişi, kendini biraz daha öteye taşımak ister. Bundan sonra ilk iş kişinin mevcut konumunu bilmesi ve kendini tanımasıdır. Kendini tanıyan insan ancak kendini gerçekleştirebilir. Bu süreç ise epey zorludu...

Uyku Bozuklukları

Resim
Uyku Bozuklukları Uyku, insan yaşamının 1/3’inden fazlasını kaplayan fizyolojik bir gereksinimdir. Uyku bozuklukları, pek çok ruhsal hastalığa eşlik edebildiği gibi, birincil olarak sadece uyku bozukluğu gelişebilir. Ancak uyku sadece zihinsel yaşamın önemli bir parçası değil, aynı zamanda hormonal düzenlemede de önemli rol alan bir süreçtir. Bu nedenlerle uyku bozukluğu nedeni saptanarak derhal tedavi altına alınmalıdır ve mutlaka nedene yönelik ilaç tedavisi verilmelidir. Başlıca uyku bozuklukları : İnsomnia-Uykusuzluk:  Uykuya dalma güçlüğüdür. Aslında bir psikiyatrik tanı sınıflandırması olup olmadığı durumu oldukça karmaşıktır. Araştırmacıların çoğu uykuya dalma güçlüğünün diğer psikiyatrik durumlara ikincil olarak ortaya çıktığını ve hastalığın tedavisiyle uykuya dalma güçlüğünün de ortadan kalktığını iddia etmektedir. Buna karşı çıkan görüş ise uyku bozukluğunun birincil olduğunu ve diğer klinik tablolardan bazılarının uyku bozukluğuna ikincil olarak geliştiğini ...

Stresle Başa Çıkma

Stresle Başa Çıkma ve Öfke Kontrolü Stres organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesinde ve zorlanmasında oluşan bir durumdur. Bir tehditle karşılaşan birey, bu tehditle başa çıkamayacağına veya geçinemeyeceğine inanmışsa strese girer. Stres fiziksel olarak bireyde çarpıntı, kas gerilimi, kan basıncının artması olarak belirir. Uzun dönemde baş ağrısı, migren, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları oluşturabilir. Stres duygusal olarak bireyde endişe, karamsarlık, kızgınlık, öfke yaratır. Uzun dönemde kronik anksiyete ve depresyon, psikotik depresyon, fobiler, kişilik değişiklikleri, kişiliğin çözülmesi gibi ruhsal hastalıklar oluşturabilir. Stres zihinsel olarak dikkati toplayamama, unutkanlık, uzun dönemde uyku bozuklukları, takıntılı düşünceler oluşturabilir. Fizyolojik, duygusal ve zihinsel etkilerin sonunda bireyde üretkenliğin azalması, yaşamdan keyif alamama, yakın ilişkilerden uzaklaşma, geriye çekilme, boşluk ve anlamsızlık duyguları oluşabilir. Bireysel bütünlüğü...

Davranış Bozuklukları

DavranışBozuklukları Davranış/Davranım bozukluğu, belirtileri çocukluk döneminden itibaren gözlenen; başkalarının temel haklarına saldırı, içinde olunan yaşa uygun şekilde sergilenmesi beklenen toplumsal değer ya da kuralları hiçe sayma, agresif ve yıkıcı tarzda davranışlar sergileme, karşı tarafı aldatmayı amaçlama (yalan söyleme gibi) gibi tekrar edici davranış örüntüsüdür. Davranış Bozukluğunun Belirtileri Davranış bozukluğu olan bireyler, diğer insanların duygu, istek ve beklentileri ile ilgili olarak empati kurma becerisinden yoksundur. Belirsizliğin eşlik ettiği durumlarda etraftaki insanların niyetlerini düşmancıl ve tehdit edici olarak algılama eğilimindedirler. Saldırgan tarzda tepkiler göstermekle birlikte bu tepkilerinde haklı olduklarını düşünebilirler. Katı, değişmez tarzda düşünce yapısı eşlik ettiğinden, eylemlerinden suçluluk ya da pişmanlık duyma gözlenmez. Genelde kabahati etraftaki kimselere atfetme eğiliminde olurlar (“Bana ters ters baktığı için vurmak zorunda kald...

Müzikle Terapi

Resim
Müzikle Terapi Nasıl Uygulanır? Yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda da oldukça başarılı sonuçlar alınabilen ‘Müzik Terapisi’ sağlık açısından oldukça önemli bir yöntem. Pek çok Avrupa ülkesi ve Amerika’da uygulanan müzikle tedavi yöntemi Türkiye’de de bu tedavinin uygulandığı merkezlerden biri olan Reem Nöroloji Merkezi yönetici ve doktoru Mehmet Yavuz, farklı bir uygulama olan klasik müzikle tedaviyi de tercih ediyor ve bu yöntemin bireylerde oldukça başarılı sonuçlar ortaya koyduğunu belirtiyor. Yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda da oldukça başarılı sonuçlar alınabilen ‘Müzik Terapisi’ sağlık açısından oldukça önemli bir yöntem. Dr. Mehmet Yavuz konuyla ilgili şu bilgileri verdi: Müzikle Tedavi Nasıl Uygulanır? Roma, eski Yunan ve Çin’den günümüze gelen müzikle tedavi, günümüzde Reem Nöroloji merkezi uzmanlarınca uygulanıyor. Müzikle tedavi uygulamasının öncülerinden Dr. Mehmet Yavuz, müzikle tedavi yönteminin yetişkinlerin yanı sıra çocukların ruhsal sağlıkları açısından ...

Kitap Okuma Alışkanlığı

Resim
Kitap Okuma Alışkanlığı... Ne tür kitaplardan hoşlandığınızı keşfetmek bu işin temeli. Bir kitapçıya veya kütüphaneye giderek kitapların sayfalarını karıştırıp, hangi tür kitapların size hitap ettiğini öğrenin. Kurgu romanlar, biyografiler, eğitici kitaplar ve düşünce metinlerini inceleyerek ne sevdiğinizi keşfedin.   Kitap okumak için zaman yaratın. Tıpkı popüler bir diziyi izlemek için televizyonun karşısına geçtiğiniz gibi, belirlediğiniz bir zamanda kitabınızı elinize alın ve kendinize rahat bir köşe bulun. Telefon ve televizyon gibi dikkat dağıtıcı unsurların sesini kısın. Ailenizin diğer bireyleriyle birlikte kitap okuyun ve okuduklarınızı tartışın. Bu yöntem özellikle çocuklarına okuma alışkanlığı kazandırmak isteyen aileler için oldukça faydalı. Ailece kitap okumak ve okunanlar üzerine konuşmak kültür seviyenizi yükselttiği gibi, empati yeteneğinizi de geliştirecek. Kendinizi kısıtlamayın. Birtakım önyargılara kapılıp sevmediğiniz halde Nobel ödüllü bir yazarın kitabını oku...

DepresyonTedavisi

Resim
DepresyonTedavisinde Davranışsal Aktivasyon Kullanımı Depresyonun en önemli semptomları arasında isteksizlik ve yeterince aktif olmama bulunur. Depresyondaki insanların daha az hareket ettiği ve bu hareketsizliğin depresyonu ilerlettiği bilinen bir gerçektir. Fakat hayatta yeni projelere ve yeni işlere atılmak insanlara pozitif bir mod ve yeni fırsatlar sağlamaktadır. Yani depresyondaki insanların hareketsizliği ve yeni işlere atılmaması zaten var olan depresyonu iyice arttırır ve bu bir kısır döngü halini alır. İnsanlar depresyonda oldukça hareketsizlikleri artar ve bu sebeple hareketliliğin getirdiği fırsatlar azalır, fırsatlar azaldıkça mutsuzluk daha da artar ve bu kısır döngü sürer gider. Bu kısır döngüden kurtulmanın yolu Davranışsal Aktivasyondur. Davranışlarımız ile Hissettiklerimizin İlişkisi Hareketlerimiz ve duygularımız arasında önemli bir ilişki olduğu uzun zamandır bilinmektedir. İyi hisseden insanların daha girişken, daha neşeli ve daha maceracı olduğu bilinmektedir. Bu ...